Hepatit, en basit anlamıyla karaciğerin iltihabıdır. Hepatitler, tüberkülozdan sonra en sık ölüme yol açan enfeksiyon hastalığı olup pek çok nedene bağlı olarak gelişebilmektedir. Viral hepatitlere ise başta Hepatit A, B, C, D ve E virüsleri olmak üzere farklı virüs tipleri sebep olmaktadır. Hepatit B ve Hepatit C virüsleri uzun vadede kronik karaciğer hastalığı, siroz veya karaciğer kanserine yol açabildiği için ayrı bir öneme sahiptir.
Hepatit A; Hepatit A virüs ile kirlenmiş (kontamine) su ve besinlerle salgınlara yol açabilen, kötü hijyenik koşullarda kolaylıkla bulaşabilen bir hastalıktır. Çocukluk çağlarında hafif belirtilerle geçirilen Hepatit A enfeksiyonu, ileri yaşlarda daha ağır seyretmekte ve şiddetli karaciğer hastalığı ile ölümlere yol açabilmektedir. Ülkemizde hijyen kurallarına ve temizlik koşullarına uyum, temiz su kaynaklarına ulaşımın artışı, sosyoekonomik koşullarla ilgili diğer göstergelerin iyileşmesi ve 2012 yılı sonu itibariyle başlayan hepatit A aşı uygulamaları sonucunda ülkemizde hastalık görülme sıklığı 2018 yılında yüz binde 0,33’e düşmüştür. Halen ülkemizde çocuklara 18. ve 24. aylarda, risk grubundaki kişilere de en az 6 ay ara ile 2 doz halinde sağlık kuruluşlarımızda ücretsiz hepatit A aşısı uygulanmaktadır.
Hepatit B ve Hepatit C;
Kontrol edilmemiş kan ve kan ürünlerinin transfüzyonuyla
Sterilize edilmemiş cerrahi malzemelerin kullanıldığı tıbbi ya da diş müdahaleleriyle
Kullanılmış enjektör paylaşımıyla
Tıraş bıçağı, diş fırçası gibi eşyaların paylaşımıyla
Sterilize edilmemiş araçlarla dövme, akupunktur ya da vücut takılarının uygulanmasıyla
Hepatit B ve C taşıyıcılarının aile içi temasıyla
Anneden bebeğe doğumda ve sonrasında
Güvenli olmayan cinsel ilişkiyle bulaşabilir.
Hepatit C virüsü bulaşma yolları, Hepatit B virüsü bulaşma yolları ile benzer olmakla birlikte esas yayılma yolu enfekte kan ve kan ürünleri ile doğrudan temastır. Ancak enfekte kan ile temas etmiş diğer vücut sıvıları da bulaşma açısından kaynak olabilir.
Hepatit B hastalığından korunmanın en etkili yolu aşılanmadır. Ülkemizde Hepatit B aşısı 1998 yılı itibariyle rutin çocukluk çağı aşı takvimine eklenmiştir. 2005-2009 yılları arasında okullarda yapılan destek aşılamaları ve risk grubu aşılamaları uygulamaya alınmıştır. Bağışıklama hizmetleri Bakanlığımız tarafından yürütülen en önemli ve etkili koruyucu sağlık hizmetlerinden birisi olup, Genişletilmiş Bağışıklama Programı kapsamında Hepatit B aşılamaları yüksek öncelikli stratejilerimizdendir.
BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin başarı göstergelerinden biri de 5 yaş altı çocuklarda akut hepatit B hastalığı görülme sıklığının yüz binde 1’in altına indirilmesidir. Ülkemizde bu hedefe 2009 yılı itibariyle ulaşılmış ve halen sürdürülmektedir. 1990 yılında 5 yaş altı 370 olan akut hepatit B vaka sayısı, 2018 yılı itibariyle 7’ye düşmüştür. 5 yaş altı çocuklardaki akut hepatit B hastalığı görülme sıklığı da 1990 yılında yüz binde 6,2 iken, 2018 yılında yüz binde 0,1 olarak gerçekleşmiştir.
Hepatit B aşısı ülkemizde bebeklere, ilk dozu doğumda, 2. ve 3. dozları ise 1 ve 6 aylıkken, risk grubundaki kişilere ise 0, 1 ve 6 ay takvimi ile 3 doz olarak ve ücretsiz uygulanmaktadır.
Hepatit C virüsüne karşı aşı henüz bulunmamaktadır ancak kullanılmaya başlayan yeni ilaçlarla tedavide %95’in üzerinde iyileşme sağlanmaktadır. Bu tedavi de vatandaşlarımıza genel sağlık sigortası kapsamında ücretsiz sağlanmaktadır.
Aşı dışında hepatitlerden korunmanın en etkili yolu, bulaş yoluna ilişkin koruma önlemlerinin alınmasıdır.
Hepatit D virüsü, hepatit B virus (HBV) enfeksiyonu olan kişilerde hastalığa yol açar. HBV’nin yokluğunda enfeksiyon yapamaz. Fakat hafif seyreden HBV enfeksiyonunu daha ağır ve hızlı seyreden bir hastalığa dönüştürebilir. HDV kan ve kan ürünleri temasıyla, kas içi veya damar içi enjeksiyonlarla, deri ve mukoza yoluyla ve cinsel yolla bulaşabilir.
Hepatit E virüsü (HEV) fekal-oral (dışkı ile temas) yol ile bulaşır, vahşi ve evcil hayvanlarda bulunur ve akut enfeksiyona yol açar. Gebelikte geçirildiğinde hepatit E hastalığı daha ciddi seyreder. Özellikle gebelerde son 3 aylık dönemde düşük, erken doğum, ciddi karaciğer yetmezliği ile ölüm riskinin artmasına sebep olabilir. Hepatit E virüsünün spesifik bir tedavisi ve aşısı yoktur.
Türkiye Viral Hepatit Önleme ve Kontrol Programı kapsamında;
Hastalığın bulaşmasının önlenmesine yönelik olarak, başta risk altındaki kişiler olmak üzere tüm toplumda farkındalığın artırılması amacıyla eğitim materyali (afiş, broşür) hazırlanarak il sağlık müdürlüklerine dağıtılmıştır. Bununla birlikte Bakanlığımız tarafından hazırlanan eğitim materyali aracılığıyla öğrenciler, öğretmenler, toplu yaşam alanlarında yaşayanlar ve çalışanlar gibi topluma yönelik bir çok eğitim faaliyeti düzenlenecektir.
Viral hepatitler konusunda sağlık çalışanlarının bilgi düzeyi ve farkındalığının artırılması amacıyla Viral Hepatitler Güncelleme Eğitim’leri yapılması planlanmıştır.
Anneden bebeğe HBV bulaşmasının önlenmesi için gebelik döneminde anne adayları hepatit B ve C virus enfeksiyonu yönünden tetkik edilerek değerlendirilmekte ve gebelik sonrası kişisel korunma yöntemleri hakkında annelere bilgiler verilmektedir. Bakanlığımız tarafından geliştirilen Viral Hepatit Yönetim Algoritması’na göre ilk trimesterde tüm gebelere HBsAg ve Anti-HCV bakılması önerilmektedir. Hepatit B pozitif bulunan gebelerde bebeği korumak amacıyla yenidoğana aşı ve immunglobulin uygulanmaktadır.
Damar içi madde kullanımı hepatit B virüsü ve hepatit C virüsü gibi kan yolu ile bulaşan enfeksiyonlar açısından önemli bir risk faktörüdür. Damar içi madde kullananlarda viral hepatit bulaşının önlenmesi için damar içi madde kullanımına bağlı viral hepatit vaka sayısının azaltılması amacıyla Madde Bağımlılığı Arındırma Merkezleri’ne başvuran damar içi madde kullanıcıları HBV ve HCV yönünden taranacak ve test sonuçlarına göre aşı uygulaması veya tedavi başlanacaktır.